Üstün Zekalı ve Yetenekli Çocuklarda Yetersizlik Duygusu
Üstün zeka ve yetenekli bireyler; aynı yaş, deneyim veya çevre şartlarına sahip akranlarına göre üstün performans gösteren veya yüksek düzeyde başarı elde eden çocuklar ve gençlerdir. Bu çocuklar ve gençler; entelektüel, yaratıcı ve olağanüstü bir liderlik kapasitesine sahip oldukları için sanatsal alanlarda ve özel akademik alanlarda yüksek performans sergilerler. Bu özellikteki bireyler, genellikle okul tarafından sağlanmayan eğitim hizmeti veya faaliyetlerine ihtiyaç duyarlar. Üstün yetenekli çocuklar ve gençler tüm kültürel gruplarda, tüm ekonomik tabakalar arasında bulunabilmektedir.
Ancak, bu yeteneklerine ve ayırt edici özelliklerine rağmen, bazı üstün zekâlı çocuklar yetersizlik duygusuyla mücadele edebilirler. Yetersizlik duygusu, kendi potansiyellerini tam anlamıyla kullanma konusunda engelleyici bir etki yaratabilir ve çocukların özgüvenini ve motivasyonunu olumsuz etkileyebilir.
Alfred Adler, bireyin psikolojik yaşamını anlamak için sosyal faktörleri vurgulayan bir yaklaşım geliştiren bilim insanıdır. Adler’e göre, yetersizlik duygusu, bireyin çocukluk döneminde yaşadığı deneyimler ve sosyal ilişkiler tarafından etkilenir. Üstün zekalı ve yetenekli bireyler, akademik, sanatsal veya entelektüel alanlarda dikkate değer başarılar elde edebilirken, bu durum bazen onları yetersizlik duygusuna itebilir. Bu yazıda üstün zekalı ve yetenekli bireylerin yetersizlik duygusunu hissetmelerine sebep olan durumları ve Anne Babaların üstün zekalı çocuklarının yetersizlik duygusuna kapılmamaları için yapabileceklerini ele alacağım.
Mükemmeliyetçilik ve yüksek beklentiler: Üstün zekalı çocuklar genellikle yüksek standartlar ve beklentilerle büyütülürler. Kendilerinden her zaman mükemmel performans beklerler ve bu nedenle başarılarına odaklanırlar. Herhangi bir hata veya başarısızlık duygusu, yetersizlik hissiyle sonuçlanabilir.
2. Sosyal uyumsuzluk: Üstün zekalı çocuklar, yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında farklı ilgi alanlarına, konuşma tarzlarına veya yeteneklere sahip olabilirler. Bu nedenle, sosyal çevrede uyum sağlamakta zorlanabilirler ve bu durum da yetersizlik hissiyle sonuçlanabilir.
3. Başarı baskısı: Üstün zekalı çocukların yetenekleri ve potansiyelleri sıklıkla övülür ve büyük beklentilerle karşılanır. Bu durumda, başarı baskısı altında olmak ve sürekli olarak beklentilere uyum sağlamaya çalışmak yetersizlik duygusunu artırabilir.
4. Yetersiz destek ve anlayış: Üstün zekalı çocuklar bazen çevrelerindeki insanlar tarafından anlaşılamayabilir. Öğretmenlerin veya ailelerin, çocuğun ihtiyaçlarına uygun eğitim veya rehberlik sağlamaması durumunda, çocuk kendini yetersiz hissedebilir.
5. Çelişkiler: Özel yetenekli bireyler, yeteneklerinin çeşitli yönleri arasında çelişkiler yaşayabilirler. Örneğin, akademik alanda üstün olup sosyal veya duygusal alanda zayıf hissedebilirler. Bu çelişkiler, kendini yetersiz hissetmelerine neden olabilir.
Yetersizlik duygusuna sebep olabilecek pek çok etmen daha eklenebilir fakat bu durumun oluşmaması için anne babalar neler yapabilir sorusunun da üzerinde durmaya çalışacağım.
Çocuğunuzun güçlü yönlerini vurgulayın: “Üstün zekâlı çocuklarda yetersizlik duygusunu azaltmanın bir yolu, çocuğun güçlü yönlerini tanımak ve onları desteklemektir” (Neihart, 2000). Çocuğunuzun başarılı olduğu alanları ve yeteneklerini takdir edin ve onlara güven verin. Bu, çocuğun kendine olan güvenini artıracaktır. Üstün zekalı olmak her alanda başarılı olacağı anlamına gelmediğinden var olan potansiyelinin en uygun olduğu alanları belirlemeye çalışmak ve çocuğunuzu o konuda desteklemek onun kendine güven duymasını sağlayacaktır.
2. Hedeflerin gerçekçi olmasını sağlayın: “Gerçekçi hedefler belirlemek, çocuğun başarısızlık duygusunu azaltabilir” (Reis & Renzulli, 2004). Çocuğunuzla birlikte akademik ve sosyal hedefler belirlerken, onların yetenek ve ilgilerini göz önünde bulundurun. Hedeflerin ulaşılabilir olması, çocuğun motivasyonunu ve başarı duygusunu artırabilir.
2. Zorlukları kabul etmelerine destek olun: “Üstün zekâlı çocukların, başarısızlık veya zorluklarla karşılaştıklarında cesaretlerini kaybetmelerini önlemek için ebeveynlerinin destekleyici bir ortam sağlamaları önemlidir” (Silverman, 2013). Zorlukların normal olduğunu ve hataların öğrenmenin bir parçası olduğunu vurgulayın. Çocuğunuzun hatalardan ders çıkarmasına ve kendini geliştirmesine fırsat verin.
3. Başarıları takdir edin, çaba ve sürece odaklanın: “Çocuğun çabalarını ve süreci takdir etmek, yetersizlik duygusunu azaltabilir ve öz-motivasyonu artırabilir” (Dweck, 2006). Sadece sonuçlara değil, çocuğun çabalarına odaklanın. Başarılarını takdir edin ve onlara “çalışkan olmanın önemi” gibi mesajlar verin.
4. Akran ilişkilerini destekleyin: “Sağlam sosyal destek ağına sahip olmak, üstün zekâlı çocukların yetersizlik duygusuyla başa çıkmalarına yardımcı olabilir” (Cross, 2002). Çocuğunuzun benzer ilgi alanlarına sahip akranlarıyla etkileşimini teşvik edin. Bu, çocuğun kendini anlaşılmış ve desteklenmiş hissetmesine yardımcı olabilir.
5. Öğrenme fırsatları sağlayın: “Üstün zekâlı çocuklar, ilgi alanlarına yönelik öğrenme fırsatlarına ihtiyaç duyarlar” (Delisle, 2002). Çocuğunuzun ilgi duyduğu konuları keşfetmesine ve derinlemesine öğrenmesine olanak tanıyın. Kitaplar, kurslar, atölyeler veya çevrimiçi kaynaklar aracılığıyla çocuğunuzun ilgi alanlarını destekleyin.
6. Hata yapma korkusunu azaltın: “Çocuğunuzun hata yapmaktan korkmasını engellemek için risk alma ve deneme fırsatları sağlayın” (Gross, 2000). Çocuğunuzun başarısızlık veya hata yapma ihtimali olan projeler veya görevlerle karşılaşmasına izin verin. Hatalardan öğrenmenin ve deneyimlerden değerli dersler çıkarmanın önemini vurgulayın.
7. Duygusal destek sağlayın: “Üstün zekâlı çocuklar, duygusal olarak desteklenmeye ihtiyaç duyarlar” (Rimm, 2002). Çocuğunuzun duygusal ihtiyaçlarına duyarlı olun ve onları anlamaya çalışın. Onlarla açık iletişim kurun, duygularını ifade etmelerine ve sizi endişelendiren konuları paylaşmalarına olanak tanıyın.
8. Yetişkin rol modelleriyle etkileşim sağlayın: “Üstün zekâlı çocuklar için, yetişkin rol modelleriyle etkileşim, kendi yeteneklerini değerlendirmede ve yetersizlik duygusunu azaltmada önemli bir etkendir” (Gross, 2000). Yetişkinlerle mentorluk veya danışmanlık ilişkisi kurmalarını sağlayın. Bu, çocuğunuzun kendi potansiyelini görmesine ve başarıya olan inancını artırmasına yardımcı olabilir.
9. Destek alın: “Üstün zekâlı çocukların ve ailelerinin, benzer deneyimlere sahip diğer kişilerle bir araya gelmesi, yetersizlik duygusuyla başa çıkmada destekleyici olabilir” (Cross, 2002). Yerel veya çevrimiçi destek gruplarına katılın. Diğer ailelerle deneyimlerinizi paylaşın, bilgi ve destek alın.
10. Kişisel gelişime önem verin: “Üstün zekâlı çocuklar, ilgi alanlarının dışında kişisel gelişimlerine de önem vermelidir” (Silverman, 2013). Çocuğunuzun sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmesine ve sosyal, duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılamasına yardımcı olun. Egzersiz, sağlıklı beslenme, dinlenme ve sosyal etkileşim gibi alanlara özen gösterin.
Bu öneriler, üstün zekâlı çocuklarda yetersizlik duygusuyla mücadele etmenin önemli adımlarını sunmaktadır. Anne babaların, çocuklarının güçlü yönlerini vurgulayarak, gerçekçi hedefler belirleyerek, hatalardan öğrenmelerini teşvik ederek ve duygusal destek sağlayarak çocuklarının özgüvenini artırabilecekleri belirtilmektedir. Ayrıca, yetişkin rol modelleriyle etkileşimi teşvik etmek ve destek gruplarına katılmak da çocukların kendilerini daha iyi anlamalarına ve desteklenmiş hissetmelerine yardımcı olabilir. Bu şekilde, üstün zekâlı çocuklar kendi potansiyellerini keşfedebilir, başarılarına odaklanabilir ve yetersizlik duygusunu aşarak tatmin edici bir yaşam sürdürebilirler.