Kaygı: Günümüz Çocukları, Genç Yetişkinleri, Üstün Zekalı/Yetenekli Çocuk ve Ergenler-2
Anksiyetenin Ele Alınması
Anksiyetenin çok faktörlü bir şekilde ele alınması gerekmektedir. Anksiyete yaşayan çocuk ve gençlerin yardım almayı reddetmesi alışılmadık bir durum değildir. İnkâr, bazen kaygılı kişinin zaten ezici olan yetersizlik ve utanç duygularını azaltmaya yönelik kendini koruyucu bir önlemdir. Özellikle üstün zekalı ve yetenekli birey için daha hassas bir konudur. Toplumsal tutumlar da geleneksel olarak psikolojik danışma yardımının önünde bir engel teşkil etmektedir; birçok kişi (yanlış bir şekilde) psikolojik olarak zorlanmanın veya bu konuda yardım almanın kişisel zayıflığın bir işareti olduğuna inanmaktadır.
Bu durumda ilk olarak mutlak koşulsuz saygı ve kabulle hareket etmeniz gerekecek. Bunu yapmak enerjinizin tamamını harcamanızı gerektirebilir. Çoğu zaman bu direnç anne baba olarak sizin de yardım alacak duruma gelmenize sebep olur. Bu nedenle lütfen kendiniz için öz bakım gereksinimlerinizi giderecek önlemleri alın. Ayrıca, özellikle erkeklerde anksiyetenin her zaman tipik anksiyete belirtileriyle değil, daha ziyade öfke, saldırganlık ve şiddet içeren davranışlarla ortaya çıktığını hatırınızda tutun. Anksiyete yaşayan çocuk veya genç için onları anlayan, sabırlı bir yol arkadaşı olmanız gerektiğini akıldan çıkarmayın. Çok zorlandığınızda profesyonel yardım isteyin. Zaman zaman cazip gelse de, kaygılı bir kişiye asla kendini toparlamasına dair nasihatler vermeyin. Eğer yapabilselerdi, bunu çoktan yapmış olacaklarının farkında olun.
Eğer kaygılı bir çocuğunuz varsa ebeveynler olarak kendinizde kaygı belirtileri görebilirsiniz. Kendi kaygınız için terapi alın ve öz bakımınız ihmal etmeyin. Çocuklar ve gençler bunu hayatın normal ve kabul edilebilir bir parçası olarak görürlerse psikolojik yardım arama olasılıkları daha yüksektir. Üstün yetenekli gençlere genellikle hassasiyetlerinin bir sorun olduğu söylenir, oysa gerçekte onlar da bir tür süper güçtür. Dolayısıyla kaygıyı bir süper güç olarak görmek üstün yetenekli bireylere tanıdık gelebilir. Ta ki uykuya dalamadıklarında, ya olursa ile başlayan cümleler zihinlerinde at koşturana kadar. Burada amaç oluşturabilme, dayanıklılık, umut ve empatiden oluşan dört gücün anksiyete ile baş etmede ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalışın. Kişinin mücadelesini “anksiyete hayatımı zorlaştırıyor “dan uzaklaştırarak yeniden yönlendirmesi, anksiyetenin aslında o kişi için neyin önemli olduğunu ortaya çıkardığını fark etmesi halinde çok daha olumlu olabilir.
Farkındalık tekniklerini kullanmak, bireyi önemli olanı gerçekleştirme yolunda ilerlemesi için güçlendirebilir. Amaç bulmak. Dayanıklılığı artırmak. Umut aşılamak, empati yoluyla başkaları ve kendimizle bağlantı kurabilmek. İnsanlarla ortak paylaşımlara sahip olduğumuzu hatırlamak kaygının azalmasına yardım edecektir. Fiziksel aktiviteler ruh halini iyileştirebilir. Çocukları ve gençleri fiziksel olarak aktif olmaya teşvik edin, ancak bu günümüzün dijital dünyasında ve okulların teneffüs süresini kısaltmasıyla bu zorlaşmaktadır. Onlara dijital dünyanın dışında alternatifler sunun.
Psikolojik danışma kaygının üstesinden gelişebilmesi için değerli seçeneklerdir ve üstün yeteneklilik konusunda uzman bir psikolojik danışman bulmak oldukça önemlidir. Benzersiz özelliklerin bazen çocuklarımız için lütufta çok kahır olabileceğini hatırlamak gerekir. Bilişsel davranışçı terapi anksiyete ve hatta depresyon yaşarken kişinin düşünce ve davranışlarını değiştirmek için pratik teknikler öğrenmek için yararlı bir yöntemdir. Sosyal beceri eğitimi de bazı bireyler için faydalı olabilir. Ayrıca, tek bir farmakolojik veya doğal tedavinin tüm çocuk ve gençlerde kanıtlanmış bir çözüm olmadığını unutmayın. Genetik, çevre ve yaşam tarzı sonuçları etkileyebilir. Bağırsak mikrobiyomu üzerine yapılan umut verici yeni araştırmalar, bakterilerin hem anksiyete hem de genel sağlık üzerindeki önemli rollerini gösteriyor. Hatta bazı üstün yetenekli bireyler, bazıları bağırsakları etkileyen otoimmün hastalıkların sıklığında artış olduğunu bildirmiştir. Ayrıca, üstün yetenekli bireyler bazen ilaçlara paradoksal şekillerde tepki verebilir.
İdeal olarak ilaçlar, özellikle küçük çocuklarda en son seçenektir. Ancak bazen bu ilaçlar, diğer tüm yollar denendiğinde veya kritik durumlarda kullanılması gereken önemli yardımcılardır. Anksiyete için de kullanılan benzodiazepinler, özellikle ayakta tedavi bazında, çocukluk çağı anksiyetesi için ilk basamak tedavi değildir. Benzodiazepinler de bağımlılık yapabilir ve yasadışı opioid kullanımı ve istismarına geçiş ilaçları olabilir. Lütfen herhangi bir müdehalede bulunmadan önce tüm tedavi seçeneklerini çocuğunuzun doktoruyla derinlemesine görüşün. Beynimizde zaten nörotransmitter olarak görev yapan endojen kannabinoidler bulunmaktadır. Ekzojen kannabinoidler de benzer şekillerde etki edebilir. Dolayısıyla önceliğin diğer durumlar dışarıda bırakıldıktan sonra terapi olduğunu hatırda tutun.
Peki, çocuğunuzda veya gencinizde kaygı olduğundan şüpheleniyorsanız, kaygıyı ele almak için TaNıŞıN kısaltmasını öneriyorum. T Tanıma, N Nefes alma, Ş öz Şefkat, N Nefes verme.
Kaygı azaltma kısaltmasında T, tanıma anlamına gelmektedir. Ebeveynler, eğitimciler ve bireylerin kendileri anksiyetenin belirtileri, semptomları, çoklu tedavi seçenekleri ve komplikasyonları konusunda eğitilmelidir. Aynı zamanda, kaygı ve korkunun normal insani duygular olduğunu kabul etmek önemli ve güçlendiricidir. Kişi, bu duyguyu tüm insanlığın içinde var olan bir şey olarak kabul edene kadar zor duygularla başa çıkamaz. Endişeli ya da depresif bir kişi asla yalnız olmadığını ve kırılmadığını anlamalıdır. Diğer tıbbi veya ruh sağlığı durumlarında olduğu gibi, her birey aynı semptomları göstermez. Temas ettiğiniz kişilere özgü ince işaretlerle uyum içinde olmayı öğrenmek hayatları hem iyileştirebilir hem de kurtarabilir.
N nefes almak anlamındadır. Meditasyon, kişinin enerjisini merkezileştirmek ve anksiyete belirtilerini azaltmak için çok değerli bir yöntem olsa da, nefes almak aynı zamanda ebeveynlere, bakıcılara ve eğitimcilere anksiyete belirtileri olan birine müdahale etmeden önce “nefes almaları” için bir mesajdır. Bu klasik “başkalarına yardım etmeden önce kendi oksijen maskenizi takın” mesajıdır. Her nefes alış bir anlamda yeni bir başlangıçtır, tıpkı kaygılı bireylerle çalışırken olması gerektiği gibi. Nefes egzersizleri aynı zamanda meditasyonun sadece anksiyeteden etkilenenler için değil, onlarla ilgilenen tüm sevgi dolu yetişkinler için olduğunu da gösterebilir.
Ş, benlik içindir. Öz şefkat. Kendini yönelik merhamet. Öz bakım. Kendini affetme. Bizler insanız. Kusursuz değiliz. Endişeli çocuklarımızın ve gençlerimizin kusurlarımızı görmelerine ve yine de saygınlık, güç ve sevgiyle ilerlediğimizi görmelerine izin vermek güçlendiricidir. Tıpkı bizi tüm kusurlarımız ve benzersizliğimizle kabul etmelerini istediğimiz gibi, ebeveynler, bakıcılar ve eğitimciler olarak bizler de onları tüm kusurları ve benzersizlikleriyle her zaman koşulsuz olarak kabul etmeliyiz. Kendimizi de sevmeli ve çocuklarımızı ve gençlerimizi her zaman kendilerini sevmeleri için teşvik etmeliyiz. Ş aynı zamanda öz farkındalık içindir ve bireyin vagus sinirini uyaran yatıştırıcı ve gevşetici aktiviteleri deneme ihtiyacına odaklanır.
N nefes vermek içindir. Nefes verme, nefesin tamamlanmasıdır. Vücudumuzun taze oksijen ve besinleri kan dolaşımımıza dağıtmasından sonraki andır. Yaşamın özünün bu yenilenmesi her gün ortalama 20.000-25.000 kez gerçekleşir. Nefesimiz bizi merkezleyen, hayallerimizi ve arzularımızı gerçekleştirmemizi sağlayan şeydir. Otonom sinir sistemimiz tarafından iyi bir şekilde kontrol edildiği için nefeslerimizi genellikle görmezden geliriz. Ancak nefesimiz düzensiz ya da sıkıntılı olduğunda bunu hemen fark ederiz. Kendimizi endişeli ve tehdit altında hissederiz. Nefesimize dikkat etmeliyiz. Onsuz bir hiçiz. Uygun bakımla, siz ve sevdikleriniz kaygıyı aşabilirsiniz.
Ebeveynler ve çocuklar ve gençlerle ilgilenen yetişkinler, her şeyden önce güven vermeli ve olumlu bakış açıları sunmalı ve kendilerini umutsuzluk ve endişe içinde bırakmamalıdır. Ebeveynler ayrıca, uygun olduğunda, çocuklarının seçtikleri amaçların savunucusu olma fırsatlarıyla çocuklarını destekleyebilirler. Ancak ebeveynler çoğu zaman kendi kaygılarını istemeden de olsa çocuklarına aktarırlar. Çocuklar, ebeveynlerinin ve bakıcılarının yüzlerini okuyabilir, dehşet ve endişeyi görebilir ve sonunda aynı duyguları kendilerine de yansıtabilirler (ve yansıtacaklardır). Güçlü olmak sadece bir felaketle karşılaşınca değil, her türlü zorlu durumda zordur.