İnsan,  Psikolojik Danışma,  Yaşam

Kötü Geçen Bir Günü İyi Hale Getirebilmek İçin Neler Yapılmalı?

Kötü geçen bir günü iyi bir güne çevirmek için yapılacaklar

Özenle üzerinde durduğunuz ilişkinizde tartışmanın yaşandığını, yakın bir arkadaşınızın kalbini kırdığınızı, yıllarca size arkadaş gibi davranan birinin öyle olmadığını anladığınızı, yalnız olduğunuzu, trafikte saygısızca davranıldığını, iş yerinde pek çok sorunla karşılaştığınızı ya da şehirler arası otobüs yolculuğunda keyifle ilerlemek varken istemediğiniz şeylerle karşılaştığınızı düşünün. Ah ne kötü bir gün olur sizin için. Bunları veya benzeri durumları yaşadığınızda bir an önce günün bitmesini ve yaşadığınız şeyin etkisinden kurtulmayı isteyebilirsiniz.

Evet pek çoğunuzun bu gibi şeylerle gününün berbat hale gelebileceğini biliyorum. Fakat bu gibi kötü denebilecek günleri yaşamak normaldir. Dolayısıyla bugün sizlerle iyi gitmeyen bir günü nasıl iyi hale getirebiliriz konusunu ele almak istiyorum.

1- Duygularınızı fark edin ve nasıl hissettiğinizi anlamaya çalışın

Ne hissediyorsunuz, neden o anda o duyguyu hissettiniz, nasıl meydana geldi gibi sorularla duygunuzun kaynağı hakkında bilgi edinebilirsiniz. Hissettiğiniz duygunun kaynağını anlamak kendi başına rahatlatıcı bir unsur olacaktır.

Meditasyon yapmak, günlük tutmak, müzik dinlemek, yürüyüş yapmak, sevdiğiniz bir arkadaşınızı ziyaret etmek. Bu aktiviteler gerçekte nasıl hissettiğinizi anlamınıza yardımcı olacaktır.

Var olan bir şeyden kaçmaya çalışmak gölgenizden kurtulmaya benzer. Eğer duygularınızı içten ve derin bir şekilde anlamaya çalışırsanız onlardan kaçmaya gerek kalmadığına şahit olacaksınız.

2- Kendi içsel dünyanızı keşfetmeye çalışın.

Derinlerde var olan kısmen bastırdığınız özelliklerinizi keşfedip ve ortaya çıkmasına izin verdiğinizde (mümkünse bir uzmanla birlikte) korkularınızı veya kaygılarınızı yönetebilmeye başladığınızı göreceksiniz. Bu esasen içsel bir farkındalık yolculuğu olacaktır.

Kötü bir günü keyifli hale çevirmeye yönelik kendi içsel dünyanızı keşfetmek ilk adımla yakından ilgili. Duygularını hissetmek için kendine izin ver. Duygularınızın ortaya çıkması bazen yorucu olabilir. Çoğu zaman kendinize dahi söylemediğiniz ama derinlerde hissettiğiniz duygular sizi başlangıçta sarsabilir. Fakat bu duyguları serbest bıraktığınızda, onlarla mücadele etmek yerine kabullenmeye başladığınızda ilk cesur adımı atmış olacaksınız. Öfkeliyseniz ifade ettiğinizde, kırgınlıkları dile getirdiğinizde, hayal kırıklıklarınızı içtenlikle ifade ettiğinizde bu duyguların yükünün hafiflediğini görmek sizi şaşırtacak.

Bunları dile getirmek sözlerimizle ifade etmek anlamına da gelmiyor. İsterseniz bir günlük tutabilir, sesli not şeklinde kaydedebilir veya bir mektup şekline getirebilirsiniz. Sadece nasıl hissettiğinizi yazın veya söyleyin ve ardından her şeyin yüzeye çıkmasına izin verin. Yargılamayın veya bastırmayın. Hissedin, kabul edin, kendinize karşı nazik olun. İnsan olduğunuz gerçeğini göz önüne alırsak tümüyle sevgi, içtenlik veya nezaketten oluşmadığınızı da kabul etmelisiniz. Olumsuz yönleri de olan bir varlık olduğunuzu bilerek çalışın.

3- En Son Kendin İçin Yeni Bir Şeyi Ne Zaman Yaptın

Çoğu zaman hayatın içerisinde ve gün içerisindeki rolleriniz nedeniyle kendinizi unutuyor olabilirsiniz. Okulunuz, sınavlarınız, çocuklarınız, eşiniz, işiniz ve diğer sorumluluklarınıza dair roller. Sizi o kadar sarmalıyor ki kendiniz için, size iyi gelen şeyleri uzun süredir yapmadığınızı fark ediyorsunuz.

Duygularınızı elinizden geldiğince serbest bıraktıktan, onlarla mücadele etmek veya bastırmak yerine ifade ettikten sonra silkelenme zamanınız geliyor. Siz de yaşamınızda güzel şeyleri hak ediyorsunuz.

Aynılıkta uzaklaşarak daha önce denemeye fırsat bulamadığın veya riske etmediğin bir şeyi denemeye ne dersin?  Kulağa eğlenceli gelmiyor mu?

Başkalarının ne dediğini önemsemeden, bir tuvale resim yapmak, denemediğiniz bir pasta tarifini denemek, daha önce dinlemediğiniz bir dilde müziğin ritmine uyum sağlamak, gün doğumunda yüzmek, zorlu bir parkurda yürüyüş yapmak, ağaç dikmek veya hep görmek istediğin bir yer için bilet almak.. Güvenli olması kaydıyla başkasına nasıl geleceğini önemsemeden daha önce yapmak istediğin ama bir şekilde ertelediğin ne varsa ona yönelik bir adım at!

4- Birine yardım et

Birine yardım etmek size nasıl geliyor. Herhangi bir konuda tanımadığınız biri de olabilir. Veya bir canlıyı da kabul edebiliriz. Başkalarına yardım etmenin beyinde mutlulukla bağlantılı fizyolojik değişiklikleri teşvik edebileceğine dair bazı kanıtlar var.

Bunun olmasının nedeni, bizde sıcak ve dolayısıyla besleyici bir aidiyet duygusunu teşvik etmesidir. Ayrıca, özellikle daha az şanslı olanlara yardım ettiğinizde keyifli ve farklı hissetmeye başlayacaksınız. Düşünsenize bir canlının yüzünde mutluluk dolu bir ifade oluşuyor ve bu beklentisiz bir şekilde gerçekleşiyor. Ne harika değil mi?

5- İlham verici yazılar okumak

Dünya üzerinde yaşamış, ilham kaynağı olmuş ve olmaya devam eden pek çok insan var. Zihninizin yeni kapılar aralamasına izin vermek için bu insanların şefkatli ve iyileştirici sözlerini okuyun. Bir roman karakterinin maceralarına eşlik edin. Veya ilham veren kısa filmler, diziler.. Bunlar için zaman ayırdığınızda daha enerjik hissedecek ve katlanılmaz gelen şeyler daha katlanılabilir olacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir